18 Mart 2013 Pazartesi

Hamilelik Notlarım-1

İşte bizim Yağmuşumuz. Burada 8 aylık... :)
Bu yıl hayatımızda çok çok büyük bir değişim yaşıyoruz. İki kişi olarak başladığımız ilişkimiz şimdi üç kişiyle devam ediyor. Herşey o kadar çok değişti ki... Önceleri bu değişimi anlayamadım ve hissedemedim desem yeridir. İlk 3 ay inanılmaz bir hızla ve anlayamadan geçti gitti. Hergün sabah olduktan hemen sonra akşam oluyor gibiydi. :) Daha sonra ben yavaş yavaş anneliğe, eşim de babalığa alıştı diyebilirim. İşte o andan itibaren de gerçekten anne olduğumu ve hayatımıza katılan varlığın da bizim koparılamaz bir parçamız olduğunu anladım. Peki bu vazgeçilemez ve hergün daha fazla aşık olduğumuz varlık hayatımıza nasıl dahil oldu? Daha doğrusu biz bu duruma nasıl hazırladık kendimizi? Yani lafın kısası hamileliğim nasıl geçti? :)
Ben, hamileliğimden çok keyif aldım. Tabii ki benim de bir takım sıkıntılarım ve rahatsızlıklarım oldu fakat hepsine rağmen hamileliğimin her saniyesinden keyif almaya gayret ettim. Aslında hamileler ve çevresindekiler hamileliği, bir hastalık gibi görmezlerse herşey çok daha anlaşılabilir ve başedilebilir oluyor. 

Hamile kaldığımı öğrendiğimizde 4 haftalık hamileydim. Planlı bir hamilelikti. Tabii ki sevincimizi hemen ailelerimizle ve yakınlarımızla paylaştık. Biz öyle 12. haftaya kadar saklayabilen sabırlı insanlardan olmadığımız için ne olursa olsun herkes bilsin diyerek cümle aleme ilan ettik resmen. Çok da keyifli oldu. Hamileliğimi öğrenen herkes hem beni hem de eşimi inanılmaz şımarttılar ve motive ettiler. 

Hamileliğimin ilk 8 haftası, kendimi hiç ama hiç farklı ve hamile hissetmeden geçti diyebilirim. :) Ne bir bulantı ne de halsizlik derken o da nesi!?! 9. haftada sabah kendimi tuvalete zor attım ve bulantılarla tanıştım. 16. haftama kadar süren bulantılarım ve sürekli uyuma isteğim nedeniyle bol bol evde dinlendim. Seyredemediğim dizilerin tüm bölümlerini seyrettim ve bol bol kitap okudum. Bunların büyük bir kısmı hamilelikle ve bebek bakımıyla ilgiliydi tabii ki. :) Tabii ben, hamileliğim sırasında çalışmadığım için evde bol bol vakit geçirip dinlenebilen şanslı insanlardan biriydim. Çalışan hamileleri ve anneleri çok takdir ettiğimi buradan bir kez daha söylemek istiyorum çünkü bulantılar gerçekten zorlayıcı olabiliyor. Fakat bunun da bir süreç olduğunu ve geçeceğini kendi kendine tekrar edip moral bozmamak gerekiyor. Çok da söylenmemek gerekiyor bence. Sonuçta hamilelik bu, elbet yan etkileri olacak değil mi? Vücudumuzda yeni bir canlı sıfırdan hayat buluyor ve büyümeye çalışıyor. İnanması güç bir mucize bu! Neyse bulantılar ve halsizlik 16. haftadan sonra son buldu ve herşey tam anlamıyla süper oldu diyebilirim.

Doktorumun da izniyle 12. haftamda spora başladım. Spordan kasttettiğim, hergün (hamileliğimin sonuna kadar hiç ama hiç aksatmadan hergün) yaptığım en az 1 saatlik tempolu yürüyüşler, haftada 3 gün bazen 2 gün yüzme ve de en az haftada 2 kez yaptığım hamile pilatesiydi. Pilatesi Ebru Şallı'nın DVD'leriyle evde kendi kendime yaptım. Yürüyüşleri de ilk 7. aya kadar dışarıda yürüyüş parkurunda, daha sonra da evde yürüme bandında yaptım. Yüzmek ise insanı inanılmaz rahatlatan bir şey. Onu da son iki ayıma kadar yaptım. Malum mikrop kapma vb. bir riskle karşılaşmak istemedim. Sporun inanılmaz faydasını gördüm. Gerçekten hamileliğim süresince bel ağrısı, penguen gibi paytak paytak yürüme ya da geceleri uyuyamama gibi sıkıntılar yaşamadım. Her hamileye (tabii eğer doktoru da uygun buluyorsa) şiddetle tavsiye ediyorum. 


Ben 8,5 aylık hamileyken...

Peki hamilelik süresince neler yiyip içtim ve kaç kilo aldım? Ben hamileliği kendine ve de çevresine zehir eden ve "Onda civa var, bunda şu mikrop var, yiyemem" diyen hamilelerden olmamaya çalıştım. Ben daha önce toksoplazma geçirdiğim için tabii ki diğerlerine göre daha bağışıklıklıydım ve suşi, yeşil salatalar (dışarıdaki) vb. şeyleri rahatlıkla tüketebildim. Ama şöyle söyleyeyim eğer toksoplazma geçirmemiş olsaydım da suşi hariç yine herşeyi yerdim. :) Şarabımı da içtim, her türlü et, süt, yumurta ve balık türevi gıdalarımı da yedim. Doktorum da rahat ve sakin bir doktordu. Herşeyi yiyebilirsin ve içebilirsin ama abartmadan demişti. Ben hamileliğim süresince 7 kilo aldım. Evet pek çok insana göre bu kilo çok azdı ve bebek kesin çok düşük kilolu doğacak deniyordu ama öyle olmadı. Yağmuş 3,150 kg olarak dünyaya geldi. Yani gayet normal bir kiloyla doğdu. Tabii bu da çevremdeki "Ay çok az kilo aldın, bebek büyümüyor, gelişemeyecek" diyenlere de güzel bir yanıt oldu. Hamileliğim süresince asla ama asla rejim vb. bir şey yapmadım. Sadece hiç beslenmediğim kadar sağlıklı beslendim. Günde en az 3 lt su içtim. Hergün ama hergün (bulantılı günlerim de dahil) hiç aksatmadan bir yumurta, iki bardak süt, bir kase yoğurt, hergün yüz grama denk gelecek şekilde kırmızı veya beyaz et tüketmeye çok özen gösterdim. Ara öğünlerimde bol bol meyve, ceviz, badem, fındık gibi faydalı şeyler tüketmeye gayret ettim. Öyle pasta, börek, çörek, kısır falan yemedim. Zararlı gıdaları minumum seviyede, özel günlerde tüketmeye çalıştım. Sucuk da yedim, sosis de... Ama her sabah değil tabii ki. Arada sırada bruncha falan gittiğimizde yedim, yememezlik de etmedim. Beyaz ekmek hiç tüketmedim. Zaten benim hipoglisemim olduğu için beyaz ekmek, beyaz un, şeker gibi ürünleri tüketmemeye alışkındım. Bu nedenle aslında yeme biçimimde herhangi bir değişim olmadı. En büyük değişim ekstra olarak yediğim et, süt, yumurtaydı. :) 

Bu arada ben hiç bir şeye aşermedim. Hamilelerin normalin dışında bir şeyleri çok istemelerini ve geceleri falan kocasını oraya buraya koşturmalarını hiç anlayamadım, asla da anlayamayacağım da... Bence bu biraz şımarıklık. Hamileyken insan bir şeylere düşkünleşebilir, bazı gıdaları daha fazla tüketmek isteyebilir ama krize girip gecenin bir yarısında kocasını kaldırıp manava yollatmak bana saçmalık gibi geliyor. Neyse ben yaşamadım, yaşayanların eşlerine ve yakınlarına da allah kolaylık versin. :)

Spor ve sağlıklı beslenme sayesinde gayet rahat bir hamilelik geçirdim. Ellerim, ayaklarım (son birkaç hafta hariç) davul gibi şişmediler, belim hiç ağrımadı, "Geceleri yatakta bir oraya bir buraya döndüm yine de rahat uyku pozisyonunu bulamadım" diyen hamilelerden de olmadım. Ne kadar az kilo o kadar aktif ve rahat hamilelik... Evet benim de uyku problemim oldu ama benimkisi rahat uyuyamamak değil, az uyumaktı. Bana 4-5 saatlik uyku bile yetiyordu ve sabahın 4'ünde, 5'inde çakı gibi uyanıyordum. Ama hiç uykusuz hissetmiyordum. :) Hamileliğimin son gününe kadar araba kullandım, her yere gittim, alışveriş merkezlerinde gezdim, arkadaşlarımla yemekler yedim, gece dışarı eğlenmeye de çıktım. Hamileliğimin son gününe kadar topuklu ayakkabılarımı giydim. Hamile olmak demek şıklıktan ödün vermek ve sürekli terlik, babet ve düz botlarla dolaşmak değil bence. Dikkatli yürüdükten ve düşmedikten sonra topuklu ayakkabı giymenin bebeğe ne sakıncası olabilir ki?

Hamileyim diyip şunu yapamıyorum bunu beceremiyorum denmesi de bana çok saçma geliyor. bizim evimizde market alışverişini hep ben yaparım, hamileliğim süresince de ben yaptım, yeri geldiğinde poşet de taşıdım. Hayat yine aynı şekilde devam etti. Tekrar söylüyorum hamilelik bu, hastalık değil. Dikkatli olarak ve abartmadan insan herşeyi yapabilir. Ev de temizler, perde de asar, market poşeti de taşır. Benim pek çok arkadaşım birinci çocukları 7-8 aylıkken ikinciye hamile kaldılar. Onlar büyük çocuklarını kucaklarına almadılar mı allah aşkına? :) 


Sonuçta hamilelik, muhteşem bir amaç uğruna geçirilen dokuz aylık bir süreç. Bundan keyif almak da, pek çok kadının hayatında bir ya da iki kez yaşadığı bu süreci sorunsuz atlatmaya çalışmak da sizin elinizde. İnanın bana sonucuna değiyor. :) Hamileliğimin beni  ve çevremdekileri nasıl etkilediğini de başka bir yazıyla anlatacağım. Hepinize şimdilik çok çok sevgiler... 

8 yorum:

  1. Hamilelik düşünemiyorken, hala bazı korkularımı yenememişken yazınız bana çok iyi geldi. içinizdeki pozitiflik yazınıza ve yüzüme yansıdı. enerjinize ve emeğinize sağlık. maşallah diyorum :D

    YanıtlaSil
  2. Harika bir bebeğiniz var Allah bağışlasın canım.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Yazinizi keyifle okudum. Bende 10 haftalik hamileyim rabbimin izniyle insallah hayirlisiyla bizde kucagimiza aliriz evladimizi.bebeginize masallah diyelimmm

    YanıtlaSil
  5. Bilgileriniz için çok teşekkürler.



    Sitemize bekleriz www.tupbebek-merkezleri.com

    YanıtlaSil