27 Nisan 2011 Çarşamba

Huzurun Hüküm Sürdüğü Bir Cennet: Olympos Lodge Hotel


Herkes için tatilin anlamı başkadır. Kimisi için tatil, güneşin ve denizin tadını çıkararak miskinlik yapmak iken; kimisi için de tatil, farklı şehirler ve ülkeler keşfederek buraları dağ tepe arşınlamaktır. Bu tür tatillerden hoşlanan arkadaşlarımdan biri de Alp... Gittiği şehirleri tamamen yaya bir şekilde yürüyerek keşfetmenin çok daha keyifli olduğunu düşünür. :)
Benim için ise tatil demek özellikle de yaz tatili demek; sevdiklerimle birlikte miskinlik yapmak, bol bol denize girmek, güneşlenmek, dergilerimi, kitabı okumak ve güzel yiyecekler tatmaktır. İşte böyle bir tatil geçirmek ve aynı zamanda gerçekten dinlenmek istiyorsanız, sizi Çıralı sahilindeki Olympos Lodge Hotel'e davet ediyorum.
Ben Olympos'a ilk kez geçtiğimiz yıl gittim. Arkadaşım Aslı'nın yanına Antalya/Kemer'e ziyarete gitmiştik. Tekne ile koyları dolaşacağımız bir gün, Aslıcığım eşime ve bana bir süpriz yapıp Olympos Lodge Hotel'de bir öğle yemeği rezervasyonu yaptırmıştı ve bana "Bu oteli görmen lazım, çok farklı" demişti. :) Eee haksız da değilmiş... 
Olympos Lodge Otel'in sessizliğini, doğayla bütünleşikliğini ve hizmet kalitesini daha önce duymuştum. Ama aynı zamanda dünyaca ünlü yıldız Charlize Theron'un da ülkemize sessiz sedasız gelip sevgilisiyle birlikte bu otelde kaldığını basından takip etmiştim. :) 
Sizlere Olympos Lodge Otel ile ilgili izlenimlerimi çekmiş olduğum fotoğraflar eşliğinde anlatmak isterim.
Herşeyden önce Lodge Otel'in muhteşem bir plajı var. Plajdaki şemsiyeleri bile otel çalışanları bizzat kendileri yapıyorlarmış. Zaten dizaynları da oldukça ilginç ve sevimli. Otelin denize sıfır konumu sayesinde kahvaltılarınızı ve yemeklerinizi yerken, deniz ve doğa size mükkemmel bir manzara sunuyor. Yemek bölümü için tasarlanan bembeyaz yemek masaları ve sandalyeler ferforje ve doğal taştan üretilmişler. Otelin ekibinin kurduğu sofraların estetikliğini ve şıklığını anlatamam. Masadaki herşey bembeyaz, çiçekler ve deniz kabukları ile süslenmiş durumda. Biz öğle yemeği için gittiğimizde masamız hazırlanmıştı. Şef bizzat masamıza kadar gelerek bize tavsiyelerini aktardı. Tabii biz de hiç müdahale etmeden o ne öneriyorsa onu sipariş ettik. :) Yediklerimiz ve içtiklerimiz arasında beni en çok etkileyen naneli ayran oldu. Şeften tarifini rica ettik, artık biz de evimizde ayranı bu şekilde yapıyoruz. Ortaya getirilen salatada mevsim yeşilliklerinin tümü vardı. Semizotu, roka, kuzu kulağı, maydanoz, marul, mısır, domates ve salatalık... Muhteşem bir renk kombini oluşturmuştu. Şef o gün taptaze deniz levreği geldiğini söyledi ve gerçekten de uzun zamandır yediğim en mükemmel ve dışı çıtır çıtır, içi yumuşacık balığı yedim. 



Biz sadece öğle yemeği yeme fırsatı bulabildik ama otel çalışanları bize oteli gezdirirlerken sabah kahvaltısının hazırlandığı büfe dikkatimi çekti. Dört bir tarafı tüllerle çevrili bir çardağın içindeki masanın üzeri palmiye yapraklarıyla süslenmişti. Kahvaltıda çıkan yiyecekler burada sergileniyormuş. Lodge Otel'in doğayla içiçe tarzına ve konseptine olabildiğince uygun bu sunum şekli gerçekten de çok özgündü. 


Olympos Lodge Otel'in sembolü "Tavus Kuşu". Otele girdiğiniz anda sizi yönlendiren levhalardan tutun da otelin logosuna kadar herşeyde bir tavus kuşu görseli iliştirilmiş durumda. Eee tabii otelin sembolü tavus kuşu olunca gerçeklerini de görmemek olmazdı değil mi? Otelin bahçesinde, plajında heryerde bembeyaz ya da rengarenk tavus kuşları görebilmek mümkün! Siz yemeğinizi yerken ya da güneşlenirken kendi halinde dolaşan bir tavus kuşu yanınızdan geçerse hiç şaşırmayın! :) Tavus kuşlarının yanı sıra otelin bahçesindeki üstü nilüferlerle kaplı gölde kaplumbağalar ve ördekler de görmek mümkün. Lodge Otel'in bahçesinde çok geniş bir çim alan var. Plajı kullanmak istemeyenler için bu çim alanda hazırlanan şezlonglar ve hamaklar öğleden sonra i-pod eşliğinde kitap okumak için birebir. Çocukları da düşünen otelin bahçesinde çocuklar için hazırlanmış oyuncaklar ve akülü arabalar da bulabilmek mümkün...


Gelelim bu muhteşem otelin konaklama ile ilgili detaylarına... Otelin odalarını gördüğümde gerçekten hayran kaldım. Bembeyaz ve modern bir biçimde dekore edilmiş odalarda konukların her türlü ihtiyacı düşünülmüş. Odalarda yok yok... Ama bence esas etkileyici olan odaların doğanın içinde konumlandırılmış hali... Olympos ve çevresinde, görsel bütünlüğün bozulmaması amacıyla yüksek yapılı binaların inşaa edilmesine müsaade edilmiyor. Bence çok da iyi yapılıyor. Bu nedenle de genel olarak Olympos genelindeki oteller, bungalow inşaa etmeyi tercih etmiş durumdalar. Ancak Lodge Otel, burada da farklılığını ortaya koymuş ve doğayla içiçe ve sanki tropikal bir adadaymış hissi veren evler yapmış. Kesinlikle bungalow değil. Odaların her biri birer ev adeta.


Olympos Lodge Hotel'i anlatmaya kelimeler yetmez, gidip görmek, yaşamak ve hissetmek lazım... Eğer henüz yaz tatili planlarınızı şekillendirmediyseniz bu seçeneği de düşünün derim! Şimdiden herkese iyi tatiller...

6 yorum:

  1. Resimler muhteşeeeemmm!!!!

    YanıtlaSil
  2. resimler gerçekten çooookkk iyi..

    YanıtlaSil
  3. Sayende arkadaşım. Bizi Lodge Hotel'le tanıştıran sensin. :)

    YanıtlaSil
  4. Fotoğraflar çoooook güzel!! :) Hangi programı kullanıyorsun, öğrenebilir miyim?

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Travelmadness :) Fotograflarimi Canon Eos Rebel T3 fotograf makinemle cekiyorum. Kolajlari ise photoshop'ta yapiyorum. Umarim yardimci olabilmisimdir. Sevgiler. :)

    YanıtlaSil